Yıllardır hayalini kurup da geçen yaz gerçekleştirdiğim Karadeniz gezim, bana “keşke yayla gezmek için binlerce kilometre yapmak zorunda olmasam” dedirtmişti. Geçen kış “sık kullanılanlar”a not ettiğim Kuzuyayla‘yı ziyaret ettim ve yayla hasretimi biraz olsun dindirmiştim. Birkaç gün önce tekrar “sık kullanılanlar”a baktım ve sıradaki rotayı belirledim: Kocaeli – Yuvacık – İnönü Yaylası…
İstanbul’dan giderken, otobanın “İzmit Batı” sapağından körfezi dolanarak Yuvacık istikametinde devam ediyorsunuz. Ardından sarı levhaları takip edip, en son “İnönü Yaylası” levhasından içeri girerek tek gidiş tek geliş beton bir yoldan bir süre ilerliyorsunuz. Yol ve manzara müthiş… Beton yol bittikten sonra 12-13 km kadar toprak ve hafif zorlukta bir yoldan devam ediyor ve İnönü Yaylası’na varıyorsunuz.
Biz mart ayı ortasında gittiğimiz için olsa gerek, yayla evleri boştu ancak etrafta 10-15 grup kadar motosikletli, 4×4’lü ve kamplı grup vardı. Aslında bizim de bir an içimizden “keşke kamp atsaydık” diye geçmedi değil… Kamp fikrimizi önümüzdeki yaz aylarına bırakarak, güzel bir çeşme kenarında durduk. Daha önce Yuvacık’tan aldığımız yiyecekleri hazırladık ve hemen ufak bir ateş yaktık. Bol oksijen, buz gibi temiz su ve odun ateşinde pişen sucuklar ile sanırım hafta sonunun en keyifli anlarını yaşadık.
İnönü Yaylası; İstanbul’a yakın, su kaynakları bol, kamp için geniş düzlükleri olan güzel bir yayla. Duyduğum kadarıyla yaz akşamları birçok kampçı ve günübirlikçi sebebiyle kalabalık oluyormuş. Bu yüzden eğer siz de gitmek isterseniz en geç Mayıs ayı sonuna kadar gidin ve bu güzel yaylada huzurun keyfini çıkarın.
Not: Yaylada bir de mağara olduğunu öğrendim, ancak onu bir sonraki ziyaretimize bıraktık.