Yeni aracım ’07 Kia Sorento ve Kuzuyayla Gezisi

Yayınlandı: 07 Ocak 2018 / 4x4 Gezilerim, Off-Road

2008 yılında Yamaha XT660R motosikletim ile geçirmiş olduğum trafik kazasından sonra motosikletimi kazalı olarak satmıştım. Ardından iş değiştirdiğim için artık bir şirket aracım da yoktu. Hem bir enduro motosiklet zevki verecek, hem de otomobil ihtiyacımı karşılayacak bir araç ararken 4×4’lerle tanıştım (şunu dipnot olarak düşeyim, her ne kadar 4×4 de olsa, motosikletin yeri bambaşka 🙂 ).

İlk 4×4 aracım 2010 yılında satın aldığım Land Rover Discovery I’di. Bana kalırsa gelmiş geçmiş en iyi 4×4 araçlardan biridir. Öyle ki yürüyen aksamı ve şasisi meşhur askeri araç Land Rover Defender ile aynı, ilaveten ondan çok daha konforluydu. Çift sunroof, kilitli diferansiyel ekstra güzel özellikleriyken, 3.9 V8 motorun yakıt tüketimi de negatif özelliğiydi 🙂 

Aradan 7 sene geçti ve kışın motosiklet sürmenin zorlukları beni tekrar 4×4 almaya itti.  🙂 Artık nispeten daha tecrübeliydim ve uzun araştırmalar sonrası görece az yakan, konforlu, düşük bütçeli ve arazide beni üzmeyecek bir 4×4 aramaya başladım. Suzuki Vitara’lar 1.6 benzinli motorları ve düşük iç hacimleri, Grand Cherokee ve Discovery’ler geçmiş yakıt tüketimi tecrübelerim, Lada Niva’lar ise konforsuz olmaları sebebiyle elendi. Bunun yanı sıra Toyota Land Cruiser, Nissan Patrol, Mitsubishi Pajero vs gibi araçlar da bütçe sebebiyle elenen diğer araçlardan. Özetle yıllardır SUV diye küçümsediğim ancak araştırdıkça özelliklerini ve Youtube’da yapabildiklerini gördüğüm Kia Sorento’lara ısınmaya başladım (Neden Pick-Up bakmadığımı merak edenler için, 4×4 pick-up vergileri binek araçlar ile aynı olmasına rağmen ruhsatta ticari geçtikleri için her yıl muayeneye girmeleri gerekiyor. Ayrıca şehir merkezlerine giremiyor ve İstanbul’da birinci köprüyü kullanamıyorlar).

Kia Sorento’ların 2007-2009 arası olanları makbul. Bunun sebebi 2007’de Esp eklenmiş ve motor güçleri 140 beygirden 170 beygire yükselmiştir. 2009 sonrası Sorento’lar ise monokok şasi olduğundan şehirli bir çocuk olma yolunda adım atmış, arazideki yeteneklerini ufaktan bırakmaya başlamıştır (Bütçeniz elvermiyorsa 2005-2006 model de bakabilirsiniz, beygir gücü ve ESP dışında 2007’lerden farkı yok).

Sorento ile ilk gezinti: Kocaeli Kuzuyayla ve Kartepe

Sorento’lu ikinci hafta sonumdu ve İstanbul’a yakın günübirlik gezilecek yerlere bakıyordum. İçerisinde hem tesis bulunan hem de çok zor yol şartları olmayan Kuzuyayla’ya gitmeye karar verdim. Kuzuyayla’ya birkaç yoldan gidebiliyorsunuz, ancak benim önerim yolların sakin ve doğanın harika olduğu Derbent üzerinden geçen yol (Kartepe Kayak Merkezi’nin olduğu yol çok kalabalık, bu nedenle o yolu tercih etmenizi önermiyorum).

Rota için tıklayınız…

Kuzuyayla’ya geldiğinizde mutlaka Lütfü Usta’nın mekanına uğrayın. Hatta gitmeden önce kendisini arayıp yol bilgisi alabiliyorsunuz. 🙂 Kendisi çok güleryüzlü ve iyi bir esnaf. 2018 Ocak ayı itibariyle 16-17 çeşit serpme kahvaltı 30 TL ve gayet doyurucu.

Kuzuyayla’da Lütfü Usta’nın mekanından ayrılırken Altıoluk Yaylası’na gözümü dikmiştim. Kuzuyayla’dan daha yukarıda olan Altıoluk Yaylası girişini kaçırmışım ve Kartepe’ye kadar çıkmışım. 🙂 Kartepe yolları yeni açılmış gibiydi. Biraz çamur, biraz kar, biraz toprak derken patika yollardan ve vadilerden Kartepe’ye vardım. Etrafta onlarca insan varken tek araç benim Sorento’ydu. Teleferik ile çıkan insanları ilk gördüğümde “nasıl gelmiş bunlar buraya” diye düşündüm. Aynı cümleyi onların da benim için kurduğunu duymak zor olmadı 🙂

Kartepe’de GPS cihazını açarak Altıoluk Yaylası’nı buldum. Geldiğim yola doğru 2-3 km ilerledim ve neredeyse kardan kaybolmuş yolu gördüm. Yola azıcık girdikten sonra 4 offroad’cu arkadaş ile karşılaştım. Bana, vinçlerle 1 saat uğraştıklarını ve zor geri çıktıklarını anlattılar. Öyle olunca riske atmak istemedim ve girdiğim yoldan geri çıktım. 🙂

Saat 10 ile 17 arasında 1600m rakımda bol oksijen ve doğayla içiçe bir pazar günü geçirdim. Şimdilerde yükseltme kiti, diferansiyel kilidi ve vinç gibi offroad donanımları düşünüyorum. Kimbilir birkaç ay sonra belki daha zorlu etapları fotoğraflayabilirim sizlere… 🙂

Sevgiler…

yorum
  1. […] zorunda olmasam” dedirtmişti. Geçen kış “sık kullanılanlar”a not ettiğim Kuzuyayla‘yı ziyaret ettim ve yayla hasretimi biraz olsun dindirmiştim. Birkaç gün önce tekrar […]

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.