Üçüncü Dünya Savaşı söylentileri arasında bir soru: Çanlar kimin için çalıyor?

Yayınlandı: 28 Haziran 2024 / Yaşam

Bir kişi bile ölse eksilirim ben

Tüm insanlığın parçasıyım dedim ya

Sorma her seferinde

Çanlar kimin için çalıyor diye”

İngiliz şair John Donne, bu sözleri söylediğinde dünyanın en ünlü yazarlarından birinin ölümsüzleşecek eserine esin kaynağı olacağını tahmin edebilir miydi bilinmez, ancak bu sözlerin etkisiyle ortaya çıkan eser filmlere, başka kitaplara ve hatta ünlü metal müzik grubu Metallica’ya bile ilham olmuştur.

* Eskiden kiliselerdeki çanlar vaftiz, ölüm, nikah gibi törenlerin yanı sıra savaşta zafer kazanmak gibi önemli olayların duyurulmasında da kullanılıyordu

21 Temmuz 1899’da Chicago’da doktor Clarence Edmonds Hemingway ve müzisyen Grace Hall Hemingway’in çocuğu olarak dünyaya gelen Ernest Hemingway, babasından Kuzey Michigan’ın ormanlarında ve göllerinde avlanmayı, balık tutmayı ve kamp yapmayı öğrendi. Bu erken deneyimler ona hem hayatında hem de eserlerinde yaşam boyu sürecek bir açık hava macerası ve uzak ya da izole bölgelerde yaşama tutkusu aşıladı.

Çocukluk yıllarında okul orkestrasında çello çalan ve İngilizce’de çok başarılı olan Hemingway, daha o yıllarda okul gazetesinin ve yıllığının editörlüğünü yapmış, hatta takma isimlerle spor gazetesi yazarlığı bile yapmıştı. The Kansas City Star’da çaylak muhabir olarak sadece 6 ay çalışmasına rağmen, Star’ın stil kılavuzunda yer alan “Kısa cümleler kullanın. Kısa ilk paragraflar kullanın. Güçlü bir İngilizce kullanın. Olumlu olun, olumsuz değil” ifadeleri onun düzyazısının temeli oldu.

Birinci dünya savaşı yıllarında savaşa katılmak istedi ancak gözleri iyi görmediği için kabul edilmedi. Bunun yerine Aralık 1917’de Kızıl Haç’ın askere alma çalışmalarına gönüllü olarak katıldı ve İtalya’daki Amerikan Kızıl Haç Motor Birliği’nde ambulans şoförü olmak için imza attı. Milano’daki ilk gününde, kadın işçilerin parçalanmış cesetlerini kurtaranlara katılmak üzere bir mühimmat fabrikasının patladığı yere gönderildi. Bu olayı, 1932 yılında yazdığı kurgusal olmayan kitabı Öğleden Sonra Ölüm’de şöyle anlattı: “Ölülerin tamamını iyice aradıktan sonra parçaları topladığımızı hatırlıyorum.”

İtalya’da ağır yaralanan Hemingway

8 Temmuz 1918’de, kantinden cephedeki askerlere çikolata ve sigara götürdükten hemen sonra, birlikte hareket ettiği grup havan topu ateşi altında kaldı. Hemingway ağır yaralandı. Yaralarına rağmen İtalyan askerlerinin güvenli bir yere ulaşmasına yardımcı oldu ve bu nedenle henüz 18 yaşında İtalyan Savaş Liyakat Haçı ile ödüllendirildi. Hemingway daha sonra bu olay hakkında şunları söyledi: “Bir çocuk olarak savaşa gittiğinizde büyük bir ölümsüzlük yanılsaması yaşarsınız. Diğer insanlar öldürülür, siz değil… Sonra ilk kez ağır yaralandığınızda bu yanılsamayı kaybedersiniz ve bunun sizin de başınıza gelebileceğini bilirsiniz.

Savaştan sonra bir süre yazar ve editör olarak çeşitli gazetelerde çalışmaya başladı. 1921 yılının sonunda dış muhabir oldu ve Paris’e gitti. Hatta burada İzmir’in yakılmasına tanıklık ettiği Türk-Yunan Savaşı’nı haber yaptı. Aralık 1922’de Cenevre’de seyahat ederken, Lyon Garı tren istasyonunda el yazmalarıyla dolu bir bavulu kaybettiğinde neredeyse tüm kurgu ve kısa öyküleri kayboldu.

Hemingway’in dahil olduğu edebiyat akımı “Kayıp Nesil”, savaşın olumsuz şartlarından etkilenen yitik bir kuşağı tanımlamaktadır. Romanlarında bu karamsar koşulların oluşturduğu etkilere sıkça rastlamak mümkündür.

İspanya İç Savaşı sırasında çok sevdiği bu ülkeye savaş muhabiri olarak giden Hemingway, Cumhuriyetçiler’in yanında yer alarak General Franco’ya karşı mücadeleye katıldı. Madrid’in kuşatılmasıyla ilgili olarak The Fifth Column (1938; “Beşinci Kol“) adıyla bir de oyun yazdı. Yine İspanya İç Savaşı’nın esinlendirdiği Çanlar Kimin için Çalıyor (Far Whom the Bell Tolls; 1940) satış rekorları kırdı ve kendisine Pulitzer Ödülü’nü kazandırdı.

Hemingway yapıtlarında mücadeleci, yenileceklerini bilseler bile direnerek yaşamlarına anlam vermeye çalışan kişilerin portrelerini çizer. Romanlarında yaşama savaşı kimi zaman doğal güçlere karşı verilen mücadeleyle simgelenir. Örneğin 1954 Nobel Edebiyat Ödülü‘nü de kazandıran İhtiyar Adam ve Deniz (The Old Man and the Sea; 1952) adlı uzun öyküsünde okyanusta dev bir balık avlamayı başardıktan sonra, tüm çabasına karşın bunu köpekbalıklarına kaptıran yaşlı balıkçı Santiago’nun direnişini anlatır.

Hemingway, yaşamının son yıllarında ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele ederken 2 Temmuz 1961 yılında, depresyon ve paranoya gibi ruhsal sorunlarının etkisiyle intihar etti. O gün çanlar kendisi için son kez çaldı.

Eşi Mary Hemingway, 1965 yılında Hemingway Vakfı’nı kurdu ve 1970’lerde kocasının belgelerini John F. Kennedy Kütüphanesi’ne bağışladı.

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.