İyi ki doğdun Alan Turing!

Yayınlandı: 24 Haziran 2024 / Satış, Pazarlama ve Kişisel Gelişim

Takvimler 23 Haziran 1912’yi gösterdiğinde Londra’da doğan bir bebeğin, büyük bir savaşın ve hatta dünya tarihinin seyrini değiştireceğini kimse bilmiyordu. Alerjileri nedeniyle bisiklete binerken gaz maskesi takan, kahve fincanı çalınmasın diye onu kalorifere zincirle bağlayan, sıkıldıkça 40 km koşup gelen bu adam, bütün tuhaflıklarına rağmen zamanının çok ötesinde fikirler üretti.

Britanya Hindistan koloni idaresinde devlet memuru olan Julius Mathison Turing ve eşi Sara, ikinci çocuklarını İngiltere’de dünyaya getirmek istediklerinden Hindistan’dan tekrar Londra’ya döndüler. Burada doğan Alan’ın, daha küçük yaşlarda ileride bir deha olacağı belliydi. 1926’da 14 yaşındayken çok pahalı bir özel okul olan Sherborne Okuluna girdi. Okul sömestrinin birinci günü İngiltere’deki genel greve denk geldi, ancak Turing okuluna o kadar hevesliydi ki trenlerin ülkede işlemediği o günü Southhampton’dan okula yaklaşık 100 km süren yolu tek başına bisikletle gitti ve yarı yolda geceyi bir otelde geçirdi.

Derslerinde daha türev ve entegrasyon konularını öğrenmeden bile ileri yüksek matematik konulu problemleri çözümlemeye başlamıştı. 1928’de 16 yaşına geldiğinde Albert Einstein’ın çalışmasıyla karşılaştı; onu kavramakla kalmadı, bunu Einstein’ın Newton hareket savlarını kendi kendine çalışarak ortaya çıkardı.

1936 yılında King’s College’dan matematik doktorası alan Alan, 1937 yılında “Turing makinesi” olarak bilinen teorik bir bilgisayarı tasarladı. Bu makine bugün, modern bilgisayar biliminin temelini oluşturur.

Alan Turing, Özellikle uzun mesafe koşularında iyiydi. En iyi maraton derecesi 2 saat 46 dakika idi. Bu süre, 1948 Olimpiyat Şampiyonunun derecesinden sadece 11 dakika yavaştı.

Bilim ve Savaş

İkinci dünya savaşı yıllarında şifreleri hızlı kırmaya yardımcı olacak elektromekanik bir makine tasarladı. Bu makine, matematikçi Gordon Welchman’ın eklemeleriyle korumalı mesaj trafiğine saldırmada en önemli ve tek tam otomatikleştirilmiş kod kırma makinesi olarak kullanıldı. Turing’in makinesi, “Bombe”,  ilk kez 18 Mart 1940’ta kuruldu. Savaşın sonunda operasyonda iki yüzün üzerinde Bombe vardı.

Temmuz 1942 yılında, Almanların ‘Fish’ kod adlılardan biri olan yeni Geheimschreiber (gizli yazıcı) makinesinde kullanılan Lorenz şifrecisine karşı kullanılmak üzere Turingismus ya da Turingery adı verilen bir teknik icat etti.

Bu başarılar, Müttefik kuvvetlerinin birçok kritik askeri bilgiye erişimini sağladı ve savaşın daha erken sona ermesine katkıda bulundu.

Turing’in II. Dünya Savaşı’nı iki yıl kısalttığı ve 14 milyon kadar hayat kurtardığı kabul edilir.

1948’de yapay zeka (?)

İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanların Enigma şifrelerini çözerek savaşın seyrini  değiştirirken, savaşın hemen sonrasında şu anda Turing testi olarak bilinen, bir makine için “zeki” denilebilme standardını saptama girişimi olan bir deney ileri sürdü.

Bu dönemde Manchester Üniversitesi’nde çalışmaya devam etti ve burada dünyanın ilk bilgisayarlarından biri olan Manchester Mark I üzerinde çalıştı. 1950’de yayınladığı “Computing Machinery and Intelligence” makalesinde, makinelerin düşünebilme yeteneğini ölçmek için “Turing Testi”ni önerdi.

İddiası, eğer soru soran kişiyi diyalog içerisinde olduğunun bir insan olduğu konusunda kandırabilirse, bir bilgisayar için düşünmenin söz konusu olabileceğiydi.

1966’dan beri, Bilgisayar Mekanizmaları Birliği tarafından her yıl, bilgisayar camiasına teknik makaleler yazan bir kişiye Turing Ödülü verilmektedir. Bu ödül, günümüzde bilgisayar dünyasının Nobel Ödülü olarak kabul edilmektedir.

Trajik son

Cinsel eğilimi sebebiyle mahkum edilen ve cezalandırılan, bilim tarihine yaptığı yenilikçi katkılarının yanı sıra toplumsal zorluklarla da mücadele eden Turing’in bugün bile halen hakkında çeşitli iddialar var. İntihar mı ettiği yoksa bir suikasta mi kurban gittiği net olmayan Turing’in, eşcinselliği nedeniyle maruz kaldığı ayrımcılık ve zulüm, modern LGBT hakları hareketinin gelişiminde rol oynadı.

10 Eylül 2009 tarihinde yani Alan Turing’in ölümünden 50 yıl sonra dönemin İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Turing’in maruz kaldığı kötü muamele için resmi olarak özür diledi. 2013’te ise Kraliçe II. Elizabeth tarafından Turing’e kraliyet affı verildi.

Kıssadan Hisse:

Turing’in hayatı, karşılaşılan engellerin ve zorlukların üstesinden gelme konusunda büyük bir ilham kaynağıdır. Turing, pek çok zorlukla karşılaşmasına rağmen çalışmalarından vazgeçmemiştir.

Enigma kodlarını kırma sürecinde gösterdiği yaratıcılık, üstlendiği zorlu projelerde başarıya ulaşmak için güçlü bir takım oluşturmak ve ekip üyeleriyle etkili bir şekilde iş birliği yapması, karşılaştığı engellere rağmen yılmaması ve hedeflere ulaşmak için sürekli çaba göstermesi birçoğumuz için ilham verici bir rehberdir.

İyi ki doğdun Alan Turing!

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.