Sahip olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu

Yayınlandı: 21 Mayıs 2024 / Bilişim, Bilişim Haberleri

Bir süredir eşya kiralama girişimlerini takip ediyorum. Sevgili Basak Baykan ‘ın yönetimindeki kiralarsın ve rakipleri arasındaki Kiralabunu, Varsapp, Ortak  … Hepsinin temelde “manevi” amacı (maddi olan elbette ki karlı bir iş modeli sunmak) sürdürülebilirlik konusuna katkıda bulunmak. Bence dünyadaki örneklerinden de göreceğimiz gibi gayet vizyoner bir bakış açısı. Peki Türk insanı buna hazır mı?

Çeşitli finansal araçlarda milyonlarca lira paranız olsa da eğer bir eviniz yoksa çevrenizin gözünde “yıllardır çalışıyor ama bir ev bile alamadı” olarak görülmek ya da bir otomobil satın almak yerine araç kiralamayı tercih ettiyseniz çevrenizde buna “boşa giden para” gözüyle bakılması maalesef kültürümüzün zayıf noktalarından biri (Sevgili Eren Alkış ‘ın söylediğine göre bir otomobil ömrünün yaklaşık %90’ını kapı önünde durarak geçiriyormuş).

Geçtiğimiz kış eve bir katlanır koşu bandı almak istedim. Yazın dışarıda koşmak çok keyifli ancak kışın bazen o motivasyonu bulamıyor insan. Bu nedenle bir koşu bandı ile bunu çözebileceğimi düşündüm. Kendimi bugüne kadar bir koşu bandına sahip olmak istememe nedenimin “katlanmıyor olması” (evde yer bulamamak) olduğu gerçeğine inandırmışken kiraladığım bir katlanır koşu bandı aslında bunun pek de böyle olmadığını gösterdi. Ürünü bende kaldığı bir ay içerisinde toplam kullanma sürem 3 gün oldu. O ya da bu sebeple bir türlü kullanmıyordum. Kira süresi sonunda kapıma kadar gelen görevliye teslim ederek, koşu bandı hevesimi ekonomik bir şekilde almış oldum.

Kabaca bir hesap yaparsak, o günlerde satın almak istediğim koşu bandı yaklaşık 18-20 bin TL bir bedelle satılıyordu. Bir aylık kirası ise 1.000 TL’den daha azdı. Eğer bu koşu bandını satın almış ve kullanmadığıma karar vermiş olsaydım muhtemelen “beyaz yakalıdan az kullanılmış ikinci el koşu bandı”nı 13-14 bin TL’ye zor satabilirdim. Burada oluşacak zararım minimum 4.000 TL olacaktı (ilan verdim, arayanlara ve mesaj atanlara döndüm, buluştum ürünü teslim ettim vs. gibi satış operasyonunun maliyetini hesaba katmıyorum). Diyelim ki enflasyonist ortamda biraz bekleyip daha pahalıya satmak istedim. Bu kez de bir üst modeli çıkacağından elimdeki modelin fiyatı yine düşecek ve zarar edecektim.

Kişisel fikrim “eşya kiralama” pek yakında insanların gündeminde daha fazla yer bulacak. Üstelik bunu Türk kültüründeki “sahip olma” güdüsüne rağmen gerçekleştirecek. Yıllar önce kendimize ait olmayan bir ulaşım aracı ile (e-scooter) bir yerden bir yere gidip bırakmayı hayal etmekte zorlanırken bugün bu alanda kullanıcı sayısı 10 milyonlara dayandı. Hepimizi çok yakında benzer bir hikaye bekliyor.

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.