Beyaz yakalılar için 4×4: Suzuki Vitara (LY)

Yayınlandı: 01 Nisan 2024 / Arazi Araçları, Off-Road

İlk arabam olan ’98 Land Rover Discovery 3.9 V8’den bu yana içimdeki arazi taşıtı sevgisi hiç azalmadı. Bugüne kadar onlarca araca sahip oldum ancak sadece 3 tanesi (Discovery, Sorento, Navara) 4×4 olmuştu. Bunların da her birinin birtakım özellikleri sebebiyle satmam gerekti.

Sadece hafta sonları müsait olan bir beyaz yakalı olarak özellikle kış hafta sonlarını verimli geçirmek adına tekrar bir 4×4 almak istedim. Bu noktada eski model ve sanayiyi sık ziyaret etmeme neden olacak 4×4’lerle (Grand Cherokee 3.0CRD, Land Rover Discovery 2 TD5, Audi Q5 2.0 TDI vs.) yeni model şehir SUV’leri arasında seçim yapmam gerekiyordu (Hyundai Tucson, Kia Sportage, VW Tiguan vs.).

Aslında bu her iki ucun tam ortasında 2 farklı Japon markası vardı. Bir tanesi Simetrik AWD ile ün salmış Subaru, diğeri ise geçmişten günümüze bir emanet taşıyan Suzuki. Her iki marka da 4×4 işine gönül vermiş markalardan. Özellikle Subaru ülkemizde hak ettiği değeri görmese de hem kalite hem de arazi performansı açısından en mantıklı seçimdi. Gelgelelim ülke şartları, yedek parça fiyatları ve bulunabilirliği, Aliexpress gibi yerlerdeki aksesuar bolluğu açısından benim tercihim 2016 model bir Vitara 1.4S oldu.

Sahip olduğu basit ama kullanışlı 4×4 sistemi sayesinde gerçek bir offroad’cuyu memnun etmese de (eski modelleri offroadcular açısından da harikaydı) benim gibi bir beyaz yakalıyı memnun edecek bir modeldi. Özellikle 90’lı yıllardan beri geliştirerek sunduğu 1372 cc hacimdeki turbolu motoru (K14C koduyla) hem performans hem de yakıt tüketimi açısından avantajlıydı.

Bu noktada bir beyaz yakalı açısından (aslında benim açımdan) ihtiyaçları sıralarsak:

  • Görece yeni model olup sanayi ile uğraştırmamak (2006-2007 model Grand Cherokee’ler ile 10 yaş fark var, ayrıca Japon sorunsuzluğu mevcut)
  • Tasarımı şık, gerektiğinde toplantılara giderken garip kaçmaz (2005 model bir Discovery, hele bir de yükseltince garip olacaktır)
  • Şehir içi de sık kullanılacağından az yakmalı ve manevraları rahat olmalı (Pickup’lar ve D-E segment SUV’lar eleniyor)
  • 4×4 keyfi yaşatabilmeli (Dolayısıyla şehir SUV’ları elendi)
  • Görece yeterli bir bagaja sahip olmalı
  • Son olarak çok fazla bütçe ayırmak gerekmemeli

Bu maddelerin hepsini karşılayan Vitara, ek olarak sahip olduğu çarpışma engelleme, adaptif cruise, ön arka park sensörü, anahtarsız giriş ve çalıştırma vb. özellikleriyle de seçimimde etken oldu.

Aracı alır almaz, sıkça tek başıma kampa gittiğim Darlık Barajı’nı çevreleyen ormanın derinliklerine girdim. Vitara birçok şehirli SUV aracın pes edip kalacağı yerde hafifliği ile inanılmaz işlere imza attı. Dört çeker sistemini neredeyse manuel olarak hiç devreye almadım (kendisi ihtiyaç durumunda zaten otomatik alıyor). Yani benim arazi taleplerime cevap veren bir araç olduğunu kanıtladı.

Peki şimdi sırada ne var?
Vitara sahip olduğu 18.5 cm’lik yerden yüksekliği ile her ne kadar yüksekçe bir araç olsa da bir Navara değil. Özellikle Navara’nın sahip olduğu 22 cm’lik yerden yükseklik benim girdiğim hiçbir arazide “keşke daha yüksek olsaydı” dedirtmedi. Dolayısıyla Vitara’yı da birkaç cm yükseltmekte fayda var gibi görünüyor. Yurtdışında 3cm’lik yükseltme takozları bulunuyor, bunları kullanarak biraz daha yükseltebilirim. Bununla beraber daha ufak bir offroad jantı ve A/T lastik ile birlikte nihai haline gelecek.

Tüm süreçleri buradan paylaşacağım, bu nedenle eğer Vitara’lar ilginizi çekiyorsa takipte kalın 🙂

Sevgiler…

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.